Meme Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri ve Erken Teşhisin Önemi
16 Ekim 2024
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Bu anormal hücreler genellikle süt kanalları ya da süt bezlerinde gelişir ve tedavi edilmezse diğer dokulara veya vücut bölgelerine yayılabilir (metastaz). Meme kanseri her ne kadar daha çok kadınlarda görülse de, erkeklerde de nadir olarak ortaya çıkabilir.
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türlerinden biridir. Her yıl milyonlarca kadını etkileyen bu hastalık, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir. Ancak, meme kanserinin farkında olmak, düzenli taramalar yaptırmak ve belirtileri tanımak hayati öneme sahiptir.
Meme Kanseri Türleri Nelerdir?
Invaziv (Yayılım Gösteren) Kanserler
Yayılım gösteren meme kanserleri, kanser hücrelerinin meme dışındaki dokulara veya organlara yayılması durumudur. Bu tür kanserler, daha agresif bir tedavi gerektirebilir.
İnvaziv Duktal Karsinom (IDC): İnvaziv duktal karsinom, en yaygın meme kanseri türüdür. Süt kanallarından başlayarak, çevreleyen meme dokusuna yayılır. Ayrıca, lenf düğümlerine ve diğer organlara da metastaz yapabilir. Tanı, genellikle meme muayenesi ve görüntüleme yöntemleri ile konulur.
İnvaziv Lobüler Karsinom (ILC): İnvaziv lobüler karsinom, lobüllerden başlayarak çevre dokulara yayılır. Bu tür, genellikle IDC'den daha zor tespit edilir ve farklı bir büyüme modeli sergiler.
İnflamatuar Meme Kanseri (IBC): İnflamatuar meme kanseri (IBC), meme kanserinin nadir fakat son derece agresif bir türüdür. Diğer meme kanseri türlerinden farklı olarak, IBC genellikle belirgin bir kitle oluşturmadan, meme dokusunda inflamasyon ve deri değişiklikleri ile kendini gösterir.
Paget Hastalığı: Paget hastalığı, meme uçları ve çevresindeki deride görülen, meme kanseri ile ilişkilidir. Genellikle meme dokusundaki anormal hücrelerin deri yüzeyine yayıldığı bu hastalık, sıklıkla invaziv meme kanseri ile beraber seyreder. Paget hastalığı, özellikle meme kanserinin erken dönemlerinde önemli bir belirti olarak kabul edilir.
Triple (Üçlü) Negatif Meme Kanseri: Triple negatif meme kanseri, hormon reseptörleri (östrojen, progesteron) ve HER2 proteini açısından negatif sonuç veren bir kanser türüdür. Bu tür, genellikle daha agresif seyreder ve tedavi seçenekleri daha sınırlıdır
Noninvaziv (Yayılım Göstermeyen) Kanserler
Yayılım göstermeyen meme kanserleri, kanser hücrelerinin başlangıç noktasından (meme) başka bölgelere yayılmadığı durumlardır. Bu tür kanserler genellikle daha iyi bir prognoza sahiptir ve tedavi şansı yüksektir.
Duktal Karsinom In Situ (DCIS): Duktal karsinom in situ, meme süt kanallarında bulunan hücrelerin anormalleşmesi ile başlar. Ancak bu hücreler, çevre dokulara yayılmaz. Genellikle mamografi ile tespit edilir ve tedavi edilmezse, ileride invaziv meme kanserine dönüşme riski taşır.
Lobüler Karsinom In Situ (LCIS): Lobüler karsinom in situ, meme lobüllerinde bulunan hücrelerin anormalleşmesi ile oluşur. LCIS, meme kanseri riskini artırır. Düzenli tarama gerektirir.
Meme Kanseri Evreleri Nelerdir?
Evre 0: Evre 0, duktal karsinom in situ olarak bilinir ve bu aşamada kanser hücreleri süt kanallarında bulunur, ancak çevre dokulara yayılmamıştır. Bu, meme kanserinin en erken evresidir. DCIS, genellikle rutin mamografi sırasında tespit edilir ve tedavi edilmediği takdirde ilerleyebilir.
Evre I: Tümör 2 cm'den küçüktür ve lenf düğümlerine yayılmamıştır.
Evre II: Tümör, 2-5 santimetre arasında bir büyüklüğe ulaşabilir ve lenf düğümlerine yayılmamış olabilir ya da 1 santimetreden küçük bir tümör, 1 veya daha fazla lenf düğümüne yayılmış olabilir.
Evre III: Kanserin çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayıldığı daha ileri bir aşamadır.
Evre IV: En ileri aşama olup, kanserin meme dışındaki organlara (akciğerler, karaciğer, kemikler vb.) yayıldığı bir aşamadır.
Meme Kanseri Neden Olur?
Meme kanserinin kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte, hücrelerin DNA'sında meydana gelen mutasyonlar sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Bu mutasyonlar, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalmasına ve sonunda tümörlerin oluşmasına yol açar. Meme kanserine yol açan genetik ve çevresel faktörler şunlar olabilir:
Genetik yatkınlık: Meme kanserinin nedenleri arasında genetik yatkınlık önemli bir yer tutar. Eğer ailenizde, özellikle birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız evlat) meme kanseri öyküsü varsa, sizde de risk daha yüksek olabilir. Bu kişilerde görülen meme kanseri vakalarının büyük bir kısmı, BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarından kaynaklanmaktadır.
BRCA1 veya BRCA2 gen mutasyonlarına sahip kadınlarda meme kanseri gelişme riski %45 ile %65 arasındadır. Aile geçmişinde meme kanseri olan kadınlar, genetik test yaptırarak bu mutasyonlara sahip olup olmadıklarını öğrenebilir ve önleyici tedbirler alabilirler.
Yaş ve cinsiyet: Meme kanseri çoğunlukla kadınlarda görülse de erkeklerde de nadiren ortaya çıkabilir. 50 aş üstü kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar. Yaş ilerledikçe hücrelerin kendilerini yenileme kapasitesi azalır ve bu durum, hücrelerdeki mutasyonların artmasına yol açabilir.
Amerikan Kanser Derneği’ne göre, 50 yaş ve üzeri kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı önemli ölçüde artmıştır. Bu yaş grubundaki kadınların düzenli olarak mamografi kontrolleri yaptırmaları önerilmektedir.
Hormonal değişiklikler ve hormon tedavisi: Östrojen ve progesteron gibi hormonlar, meme dokusunun büyümesi ve gelişmesi üzerinde doğrudan etkilidir. Özellikle menopoz sonrası hormon replasman tedavisi (HRT) gören kadınlarda meme kanseri riski artabilir. Ayrıca, erken yaşta adet görmeye başlamak (12 yaşından önce) ya da geç menopoza girmek (55 yaşından sonra) da bu riski artıran diğer hormonal faktörler arasındadır.
Alkol tüketimi: Günde bir veya daha fazla alkollü içecek tüketen kadınlarda meme kanseri riski %10-15 oranında artmaktadır.
Yetersiz fiziksel aktivite: Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmayan kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir.
Obezite: Özellikle menopoz sonrası kadınlarda obezite, östrojen seviyelerini artırarak meme kanseri riskini yükseltmektedir.
Radyasyona maruz kalma: Radyasyon tedavisi veya diğer nedenlerle göğüs bölgesine radyasyon maruziyeti, meme kanseri riskini artıran faktörlerden biridir. Özellikle genç yaşlarda radyasyona maruz kalmış kişilerde bu risk daha yüksektir.
Daha önce meme kanseri geçirmiş olmak: Daha önce meme kanseri teşhisi konmuş ve tedavi edilmiş kadınların, yeniden meme kanseri geliştirme riski daha yüksektir. Ayrıca, meme kanseri olan kadınların karşı memede de kanser gelişme olasılığı normalden fazladır.
Menstrüel ve üreme geçmişi: Kadının doğurganlık yaşı da meme kanseri riskini etkileyen faktörler arasındadır. İlk adetini erken yaşta gören ya da menopozu geç yaşayan kadınlar, daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kaldıkları için meme kanseri riski artar. Bunun yanında, çocuk sahibi olmama veya geç yaşta doğum yapma da meme kanseri risk faktörleri arasındadır.
Meme Kanserinin Görülme Sıklığı Nedir?
Dünya genelinde kadınlarda en sık teşhis edilen kanser olan meme kanseri, her yıl milyonlarca kadını etkilemektedir. 2023 yılı itibarıyla yapılan çalışmalar, dünya çapında her 8 kadından birinin yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riskine sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye'de de kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olarak kayıtlara geçmektedir.
Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri belirtileri arasında en sık görüleni memede veya koltuk altında ele gelen sert bir kitledir. Bu kitle genellikle ağrısızdır ve sert bir yapıya sahiptir. Bunun yanı sıra memede boyut veya şekil değişiklikleri de meme kanserine işaret edebilir. Meme cildinde kızarıklık, çukurlaşma, kalınlaşma veya pullanma gibi değişiklikler fark edilebilir. Ayrıca, meme ucunda içe çekilme, şekil bozukluğu, kabuklanma ya da meme ucundan kanlı veya sarımsı bir sıvı akıntısı gibi durumlar da meme kanserinin belirtileri arasında yer alır.
En sık görülen meme kanseri belirtileri genellikle şunlardır:
- Memede veya koltuk altında sert bir kitle,
- Meme ucunda çekilme, içeriye dönme ya da şekil bozuklukları,
- Memede kızarıklık, pullanma, yara ya da portakal kabuğu görünümü gibi değişiklikler,
- Meme ucundan akıntı,
- Memede asimetri veya şişkinlik,
- Meme kanserinde genellikle erken evrelerde ağrı yaşanmaz, fakat ilerlemiş durumlarda tümörün boyutuna ve yayılımına bağlı olarak ağrı görülebilir.
Meme Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Kendi Kendine Meme Muayenesi
Kadınların ayda bir kendi kendine meme muayenesi yaparak olası değişiklikleri gözlemlemeleri için önemli bir yöntemdir. Kendi kendine muayenenin adımları şunlardır:
Ayna Karşısında İnceleme: Kadınlar, memelerini ayna karşısında görsel olarak incelemelidir. Memelerin boyutunu, şeklini ve cildindeki değişiklikleri gözlemlemek önemlidir. Asimetrik görünüm, şişlik, kızarıklık veya meme başından anormal akıntı gibi durumlar varsa doktora başvurulmalıdır.
Duruş Değişiklikleri: Ayna karşısında, kollar yukarı kaldırılarak memelerin durumu değerlendirilmelidir. Memelerdeki değişiklikler bu pozisyonda daha iyi görülebilir.
Yatarak Muayene: Yatakta sırt üstü yatarken, sağ el ile sol meme ve sol el ile sağ meme muayene edilmelidir. Dıştan içe doğru dairesel hareketler ile meme dokusu nazikçe elle muayene edilmelidir. Kitle, sertlik veya anormal bir alan hissedildiğinde, derhal doktora başvurulmalıdır.
Kendi kendine meme muayenesi, her ay bir kez düzenli olarak yapılmalıdır ve adet döngüsünün bitiminden genellikle 3 ila 5 gün sonra yapılması önerilir. Bu süre, memelerin en az şiş ve hassas olduğu dönemdir, bu nedenle muayene sırasında anormalliklerin daha iyi hissedilmesi ve tespit edilmesi mümkün olur.
Menopozdan sonra adet döngüsü olmadığı için, herhangi bir özel gün yoktur; bu nedenle kadınlar, ayın belirli bir gününü muayene günü olarak seçebilirler.
Mamografi
Mamografi, memelerin X-ışını ile görüntülenmesini sağlayan bir tarama testidir. Meme kanseri teşhisinde en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Özellikle 40 yaş üzeri kadınların yılda bir kez mamografi yaptırmaları önerilir.
Ultrason
Ultrason, ses dalgaları kullanarak memenin iç yapısını görüntüleyen bir yöntemdir. Mamografi ile birlikte kullanılarak, şüpheli kitlelerin özelliklerini belirlemek için kullanılır. Memede sıvı dolu kistlerin varlığını veya katı kitlelerin karakterini değerlendirmeye yardımcı olur.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), memenin daha ayrıntılı görüntülerini elde etmek için kullanılır. Özellikle yüksek risk grubundaki kadınlarda, mamografi ve ultrason ile kesin olmayan bulgular olduğunda veya meme kanseri tedavisinin etkinliğini izlemek için tercih edilir.
Meme Sintigrafisi
Meme sintigrafisi, meme kanseri tanısı, hastalığın evrelemesi ve metastatik durumların tespitinde kullanılmakta olup, diğer görüntüleme yöntemleriyle kombine edildiğinde tanısal doğruluğu artırmaktadır.
PET-CT
PET-CT, memede anormal bir kitle veya lezyon varsa kanser olup olmadığını belirlemede, kanserin vücutta başka yerlere yayılıp yayılmadığını tespit etmede ve kanser tedavisi sonrası hastalığın ilerleyişini takip etmede kullanılır.
Biyopsi
Biyopsi, memeden doku örneği alarak kanser hücrelerinin varlığını belirlemek için yapılan bir işlemdir. Görüntüleme teknikleri sonrası şüpheli bir kitle tespit edilirse, biyopsi yapılarak kitlenin kanserli olup olmadığına karar verilir.
Meme Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Meme kanseri tedavisi, hastalığın evresi, tipi, hastanın genel sağlık durumu gibi birçok faktöre göre şekillenir. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedavi gibi seçenekler bulunmaktadır.
Hastalığın 1. ve 2. evresinde kanserli hücreler, memede belirli bir büyüklüğe ulaşmış ve bazı lenf düğümlerine yayılmış olabilir. Bu aşamalarda cerrahi müdahale ve ardından radyoterapi ya da kemoterapi gibi ek tedaviler uygulanabilir. 3. evrede tedavi süreci genellikle daha agresif olup önce kemoterapi uygulanıp ardından cerrahi işlem yapılır. Hastalığın 4. evresinde hedefe yönelik tedavi ve hormon tedavisi uygulanır. Kanser çok fazla organa yayılmadıysa cerrahi işlem de uygulanabilir.
Cerrahi Tedavi
Lumpektomi: Meme dokusunun kanserli kısımlarının çıkarılmasıdır. Bu yöntem, mümkün olduğunca fazla meme dokusunu koruma amacını taşır.
Mastektomi: Meme dokusunun tamamının veya büyük bir kısmının çıkarılması işlemidir. Bu yöntem, genellikle daha ileri evrelerde veya multiple lezyonlar mevcutsa tercih edilir.
Radyoterapi
Radyoterapi, yüksek enerjili radyasyon kullanarak kanser hücrelerini hedef alan bir tedavi yöntemidir. Cerrahiden sonra kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir. Ayrıca, tümör büyüklüğünü küçültmek amacıyla cerrahi öncesinde de uygulanabilir.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için ilaçlar kullanılarak yapılır. Cerrahiden önce tümörü küçültmek için veya cerrahiden sonra hastalığın nüksetme riskini azaltmak için uygulanabilir.
Hormon Tedavisi
Hormon reseptörü pozitif meme kanserlerinde hormon tedavisi, kanserin büyümesini etkileyen hormonların etkisini azaltmak için kullanılır. Örneğin, östrojenin etkisini bloke eden ilaçlar (örneğin, tamoksifen) veya aromataz inhibitörleri kullanılabilir. Bu tedavi, genellikle cerrahiden sonra veya metastatik hastalık durumunda uygulanır.
Hedefe Yönelik Tedavi
Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engellemeyi amaçlayan özel ilaçların kullanımını içerir.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
- 40 yaş altındaki kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı daha düşükken, 50 yaşından sonra bu oran önemli ölçüde artmaktadır.
- Aile üyelerinde hem meme hem de yumurtalık kanseri görülen kişilerde genetik faktörler büyük rol oynayabilir.
- Erken menarş (ilk adet) ve geç menopoz meme kanseri riskini artırır.
- Geç yaşta çocuk sahibi olmak veya hiç çocuk doğurmamak riski artırabilir.
- Menopoz sonrası östrojen ve progesteron hormonu içeren tedaviler, meme kanseri riskini artırabilir.
- Obezite, özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanseri riskini artırabilir.
- Özellikle genç yaşlarda göğüs bölgesine uygulanan radyasyon tedavileri meme kanseri riskini artırmaktadır.
- Meme dokusunun yoğun olması, hem kanser riskini artırabilir hem de kanserin mamografilerde tespit edilmesini zorlaştırabilir.
- Sigara kullanımı, diğer birçok kanser türünde olduğu gibi meme kanseri riskini de artıran önemli bir faktördür. Ayrıca, hava kirliliği, kimyasallara maruziyet gibi çevresel faktörlerin de meme kanseri riskini artırabileceği düşünülmektedir.
- Yapılan araştırmalar, emzirmenin meme kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir.
- Oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları), uzun süreli kullanımda meme kanseri riskini artırabilir.
Meme Kanseri Önlenebilir mi?
Tamamen önlenemese de meme kanseri riskini azaltmak için bazı adımlar atılabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli taramalar sayesinde hastalık riskini en aza indirmek mümkündür:
- Sağlıklı beslenme
- Düzenli fiziksel aktivite
- Sigara ve alkolden uzak durma
- Düzenli doktor kontrolleri ve mamografi taramaları
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- Mamografi ne zaman yapılmalıdır?
Tüm kadınlara, özellikle 40 yaş ve üzeri olanlara, her yıl mamografi çektirmeleri önerilir. Ailede meme kanseri öyküsü olanların ise daha erken yaşlarda mamografiye başlaması gerekir.
- Mamografi kansere neden olur mu?
Hayır, mamografi düşük dozda radyasyon içerse de kanser riskini artırdığına dair bir kanıt yoktur. Bu nedenle, mamografi kansere sebep olan bir faktör değildir.
- Erkeklerde meme kanseri görülür mü?
Evet, erkeklerde de nadir de olsa meme kanseri görülebilir. Tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %1’ini erkekler oluşturur.
- Doğum kontrol hapları meme kanseri riskini artırır mı?
Genel olarak, doğum kontrol haplarının meme kanseri riskini artırdığına dair güçlü bir kanıt yoktur. Ancak, menopoz sonrası kullanılan hormon tedavileri meme kanseri riskini artırabilir.
- Meme kanseri genetik midir?
Meme kanserlerinin sadece %5-10’u kalıtsaldır. Ailede meme kanseri öyküsü olan kadınlar daha yüksek risk altındadır. BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları olan kişilerde meme kanseri riski belirgin şekilde yüksektir.
- Meme kanseri riskini azaltmak için neler yapılabilir?
Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, sigara ve alkolden uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek meme kanseri riskini azaltmada önemli rol oynar. Ayrıca, düzenli tarama testleri erken teşhis için kritiktir.
- Meme kanseri ağrılı mıdır?
Meme kanseri genellikle ağrısızdır, ancak meme bölgesinde hissedilen anormal bir kitle veya değişiklikler fark edilirse, bir doktora danışmak en iyisidir.
- Fibrokistler meme kanserine dönüşür mü?
Fibrokistler genellikle iyi huylu oluşumlardır ve meme kanserine dönüşmezler. Ancak fibrokistlere sahip kadınlarda kanser gelişme riski farklı faktörlere bağlı olarak artabilir.
- Hamilelik ve emzirme meme kanseri riskini etkiler mi?
Evet, uzun süreli emzirme meme kanseri riskini azaltabilir. Ayrıca, daha genç yaşta hamile kalmak meme kanseri riskini düşüren faktörlerden biridir.
- Meme kanseri tekrarlayabilir mi?
Evet, meme kanseri tedavi sonrasında tekrarlayabilir. Bu nedenle tedavi sonrasında düzenli takip ve kontrol çok önemlidir.
Mamografi sırasında hafif bir baskı hissedilebilir, ancak bu genellikle kısa sürer ve acı verici değildir.
Detaylı bilgi için Genel Cerrahi kliniğinden destek alabilirsiniz.
Ekleme Tarihi:
16.10.2024
Güncelleme Tarihi:
16.10.2024
Emsey Tıbbı Yayın Kurulu Tarafından Hazırlanmıştır