Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri, Evreleri ve Tedavisi

10 Nisan 2023

Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğer kanseri, akciğerlerdeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucu oluşan bir tür kanserdir. Akciğerlerin başlıca işlevi, organizmanın yaşamsal faaliyetleri için gerekli olan oksijeni almak ve bu süreçte ortaya çıkan karbondioksiti vücuttan uzaklaştırmaktır. Kontrolsüz şekilde çoğalan kanser hücreleri, bulundukları ortamda büyür ve etrafındaki dokulara yayılarak hasar verir.

Akciğer kanseri tüm dünyada ve Türkiye’de en çok teşhis konan ve en çok ölüme sebebiyet veren kanser türüdür. Hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni olup, tüm kanser ölümlerinin kabaca 1/5’inden (%19.4) sorumludur. Bu sayı her yıl meme, kolon ve prostat kanserinden dolayı kaybedilen hasta sayısı toplamından daha yüksektir.

Akciğer kanseri genel olarak küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) tiplerine ayrılır.

  • Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK)

Akciğer kanserlerinin yaklaşık olarak yüzde 15’ini KHAK oluşturur. Hızla yayılabilir ve çoğunlukla daha agresif ilerler. Agresif seyretmesine rağmen kemoterapi ve radyoterapiye verdiği yanıt daha iyidir.

  • Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK)

Tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık olarak yüzde 85’ini KHDAK oluşturur. Hiçbir belirti vermeden de ilerleyebilirler.

Evre I ve evre II KHDAK’nin erken evreleri olarak kabul edilir. Fakat genellikle belirti vermeden ilerlediğinden teşhisi konan hastaların birçoğu evre III veya evre IV aşamasındadır.

 

Akciğer filmi

Akciğer Kanseri Türleri Nelerdir?

Akciğer kanseri farklı tiplere ayrılabilir ve her bir tip, kanserin hücrelerinin yapısına ve özelliklerine göre belirlenir.

  • Adenokarsinom
  • Skuamöz hücreli karsinom
  • Büyük hücreli karsinom
  • Adenoskuamöz hücreli karsinom

 

Akciğer kanserinin yüzde 90 sebebi sigaradır.

Akciğer Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara kullanımıdır. Sigara dumanında bulunan karsinojenik maddeler akciğer kanserinin en önemli nedenini oluşturur. Fakat sigara içmeyenlerde de akciğer kanseri görülebilmektedir. Sigaranın dışında; pasif içicilik, genetik faktörler, yaşlılık, hava kirliliği, mesleki maruziyet ve radyasyon maruziyeti de akciğer kanserinin nedenlerindendir.

  • Sigara: Sigara akciğer kanserinin en temel risk faktörüdür. Günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, erken başlama yaşı, dumanı derin çekme ve katran miktarı ile kanser gelişme riski artar. Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasal ve 70’den fazla kanser oluşumuna neden olan madde olduğu bilinmektedir. Uzun seneler sigara içen kişiler, hiç sigara içmemiş kişilere oranla 20 ile 30 kat daha çok risk altındadır.  ‘’Light’’ sigaraların kullanımının kanser riskinde azalmaya neden olduğu kanıtlanmamıştır. Puro içenlerde risk 3 kat, pipo kullananlarda 8 kat artmaktadır. Elektronik sigarada bulunan çözücülerden çıkan buharlar asetaldehit, formaldehit ve aseton gibi toksik ve kanserojen karbonil bileşikler içermektedir. Elektronik sigaranın normal sigaradan daha az zararlı bir alternatif olduğu gibi yanlış bir algı bulunsa da, içeriğinde tespit edilen kanserojenlere düşük düzeyde maruz kalmayla ilişkili uzun vadeli oluşabilecek kanser riskine karşı bir veri bulunmamaktadır. Ayrıca özellikle gençlerde nikotin bağımlılığı oluşturması nedeniyle de risklidir.
  • Pasif içicilik: Hiç sigara içmediği halde akciğer kanseri tanısı alan kişilerin %17’sinde gençlik veya çocukluk dönemlerinde sigara maruziyet öyküsü olduğu düşünülmektedir. Tüm akciğer kanserleri hastaların %15’ini sigara içmeyenler oluşturmaktadır.
  • Mesleki maruziyet: Akciğer kanserlerinin yüzde 5 ila 10’undan mesleki maruziyetin sorumlu olduğu düşünülmektedir. Bunların en bilineni asbest maruziyeti olup, arsenik, krom, formaldehit, silika, ağır metaller ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar diğer mesleki kanserojenlerdir.
  • Radyasyon maruziyeti: Radyoterapi, atom bombası, radon gazı ve görüntüleme testleri radyasyonuna maruz kalmak akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Maruz kalma seviyesi ve süresi arttıkça risk de artmaktadır.
  • Hava kirliliği: Dokuz Avrupa ülkesinde 300.000 kişi ile yapılan kohort analizinde hava kirliliğinin akciğer kanseri riskini artırdığı görülmüştür. Avrupa tanısı konulan akciğer kanserlerinin yüzde 1 ila 3.6’sının hava kirliliği ile ilişkisi olduğu gösterilmiştir.
  • Alkol: Alkol tüketimi bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bağışıklık sisteminin zayıf olması, vücuttaki kanser hücrelerini kontrol etme yeteneğini azaltabilir. Bu durum, genel kanser riskini artırabilir, ancak bu etki özellikle akciğer kanseri ile sınırlı değildir.
  • Genetik faktörler: Akciğer kanserinde önemli risk faktörü de genetik yatkınlıktır. Ailede akciğer kanseri öyküsü olan kişilerin akciğer kanserine yakalanma riski iki kat daha fazladır.
  • Yaşlılık: Yaşlanmak birçok kanser için temel risk faktörüdür. Yaş ilerledikçe kansere yakalanma riski artar.

 

Akciğer kanserinin belirtilerinden en önemlisi öksürüktür.

Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Akciğer kanseri sinsi ilerleyen ve genellikle ileri evrede belirtiler gösteren bir kanser türüdür. Öksürük, akciğer kanserinin belirtileri arasında birinci sırada yer alır. Bunu nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kanlı balgam takip eder. Ses teli sinirine bası ya da tutulum ses kısıklığına sebep olabilir. Frenik sinir tutulumuyla diyafram felci yaşanabilir. Sağ üst lob yerleşimli tümörlerde vena kava süperiora basıya bağlı olarak boyunda ve yüzde şişlik, kızarıklık gelişebilir. Akciğerin tepesinde yerleşimli tümörlerde ise Pancoast sendromuna bağlı omuz ağrısı, kolda güçsüzlük, Horner sendromu (göz kapağında düşme, göz bebeğinde küçülme ve aynı tarafta yüzün yarısında terleme bozukluğu)  görülebilir. Genellikle akciğer kanseri tanısı konmuş hastaların yüzde 30’unda akciğerde su toplaması meydana gelebilir. Ayrıca iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk gibi diğer birçok kanser türünde görülebilen belirtiler de akciğer kanseri belirtileri arasında yer alabilir.

Aşağıdaki belirtilerden herhangi birinin yaşanması durumunda bir uzmana danışmak önemlidir.

  • Göğüs ağrısı veya acısı
  • Giderek artan ya da karakter değiştiren uzun süreli öksürük
  • Nefes alırken zorlanma
  • Hırıltılı nefes alma
  • Kanlı balgam
  • Tekrarlayan zatürre veya bronşit
  • Ses kısıklığı
  • İştah kaybı
  • Nedensiz kilo kaybı
  • Aşırı yorgunluk
  • Yutma güçlüğü
  • Boyunda ve yüzde şişlik

 

Akciğer tanısı için görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.

Akciğer Kanseri Tanısı Nasıl Konur?

Akciğer kanseri sinsi ilerleyen bir hastalıktır ve çoğunlukla ileri evrede teşhis edilir. Bu durum, kanserin erken evrelerde tespit edilme olasılığını azaltabilir ve tedavi şansını etkileyebilir. Bu nedenle, belirli risk faktörlerine sahip bireyler düzenli tıbbi kontroller yaptırmalı ve potansiyel belirtileri ciddiye almalıdır.

Akciğer kanseri tanısı için genellikle; hastanın medikal öyküsü, fiziki muayene, tam kan sayımı ve laboratuvar testlerinden sonra; radyolojik incelemeleri ve girişimsel işlemleri içeren yöntemler kullanılır. Balgam sitolojisi, kanser hücrelerini belirlemek amacıyla akciğerlerden alınan mukus örneğinin mikroskop altında incelenmesi esasına dayanan, özellikle santral yerleşimli tümörlerde daha çok tercih edilen basit ve ucuz bir tanı yöntemidir. 

Akciğer kanseri tanısında kullanılan radyolojik tanı yöntemleri:

  • Akciğer radyografisi: Akciğer kanseri tanısında kullanılacak ilk yöntemlerden biri iki yönlü akciğer radyografisidir. Fakat akciğer grafisinin kesin yanıt vermediği durumlarda bilgisayarlı tomografi gerekebilir.
  • Toraks bilgisayarlı tomografisi (BT):  Şüpheli ya da bilinen akciğer kitlelerinin değerlendirilmesinde önemlidir. Direkt grafide saptanan lezyonların daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Kanserin radyolojik olarak evrelenmesinde yardımcı olur ve tanı amacıyla yapılacak diğer girişimsel işlemler öncesi bilgi sağlar.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET): Onkolojide benign ve malign tümörlerin ayrımında en doğru ve en hassas görüntüleme yöntemidir. Akciğer kanserinde mediastinal, hiler lenf bezi tutulumunu saptamak ve bölgesel, uzak metastazları (beyin metastazları dışında) tespit etmekte en etkilidir.

Akciğer kanseri tanısında kullanılan girişimsel tanı yöntemleri:

  • Torasentez: Özel bir iğne yardımıyla göğsün iç kısmı ile akciğer arasındaki boşluktan sıvı alınarak yapılır. Bu sıvı mikroskop altında incelenerek kanser hücreleri araştırılır.
  • Fiberoptik bronkoskopi (FOB): Trakea ve bronşların detaylı görüntülenerek biyopsi alınması, sitolojik ve bakteriyolojik materyal elde edilmesini sağlar. Endobronşial lezyon, dıştan bası, ekzofitik submukozal yayılım gösteren lezyonlar görülebilir. FOB ile bronkoalveolar lavaj, endobronşial fırçalama, transbronşiyal ince iğne aspirasyonu (TBİİA) gibi yöntemlerle örnek alınabilir. Lezyonun özelliğine göre yöntem seçilir.
  • Endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) rehberliğinde transbronşiyal ince iğne aspirasyonu: EBUS uluslararası birçok rehberde akciğer kanserinde mediastinal evrelemede ilk seçenek yöntem olarak önerilmektedir. Hiler ve mediastinal lenfadenopatiler ile kitle lezyonlarının tanısında etkili, güvenli, tekrarlanabilir ve minimal invaziv bir yöntemdir.
  • Transtorasik ince iğne aspirasyonu/iğne aspirasyon biyopsisi (TTİİA/TTİAB): Periferik yerleşimli tümörlerin tanısı için kullanılan yöntemdir. FOB ile ulaşılamayan tümörlerde BT ve ultrasonografi (USG) eşliğinde transtorasik yaklaşım daha etkindir.
  • Torasik cerrahi işlemler: Diğer tüm işlemlerle tanı için yeterli materyal elde edilemediğinde cerrahi işlemler gerekebilir.

 

Akciğer kanserinde 4 evre vardır.

Akciğer Kanserinde Evreleme Nasıl Yapılır?

Akciğer kanserinde evreleme genellikle görüntüleme testleri, bronkoskopi, biyopsi ve diğer tıbbi test sonuçlarına dayanarak yapılır. Kanserin vücutta yayılması, metastaz adı verilen bir süreçle gerçekleşir. Kanser hücreleri başlangıçtaki tümörden ayrılır, kan dolaşımı veya lenfatik sistem aracılığıyla diğer bölgelere yayılır ya da doğrudan dokular ve organlara yayılarak yerel olarak invaze olabilir. Akciğer kanseri en sık lenf bezleri, beyin, karaciğer, kemik, böbrek üstü bezleri, akciğer zarı ve yine akciğerin kendisine metastaz yapar.

Tümörün tipi, evresi ve hastanın performans durumu göz önünde bulundurularak tedavi planı yapılır. Akciğer kanserinin tedavisinin doğru yapılabilmesi için doğru evreleme şarttır. Akciğer kanserinde evreleme kanserin bulunduğu bölgeyle sınırlı olup olmadığı, lenf nodlarına (havayolları kenarında lenfatik bezler) veya diğer uzak organlara yayılıp yayılmadığı temeline dayanır.

KHDAK’de 4 evre vardır ve aşağıda belirtildiği şekilde belirlenir:

Evre 1: Tümör akciğerin sadece küçük bir bölümündedir ve herhangi bir lenf bezine yayılmamıştır.

Evre 2: Hastalık en yakın lenf bezlerine yayılmıştır veya lenf bezlerine yayılmadan göğüs kafesi, diyafram, akciğer veya kalp etrafındaki zara atlamıştır.

Evre 3: Tümör iki akciğer arasındaki mediasten denilen boşluğa veya buradaki lenf bezlerine yayılmıştır veya akciğer zarı, göğüs kafesi veya diyafram tutulumu ile birlikte lenf bezi yayılımı göstermiştir.

Evre 4: Tümör uzak organlara veya diğer akciğere yayılmıştır veya akciğer zarları veya kalp zarları arasında sıvı toplanmasına neden olmuştur.

KHAK ise ‘’sınırlı hastalık’’ ve ‘’yaygın hastalık’’ şeklinde evrelendirilmiştir:

Sınırlı hastalık: Bu evrede kanser göğüs kafesinin sadece bir tarafında, akciğerin bir kısmında ve komşu lenf bezlerinde bulunur.

Yaygın hastalık: Bu evrede kanser akciğerin diğer yarısında veya vücudun diğer kısımlarına yayılmıştır.

Son zamanlarda KHDAK evrelemesinde kullanılan sistemin KHAK’nin evrelemesinde de kullanılması önerilmektedir.

 

Akciğer kanserinde tedavi yöntemleri

Akciğer Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Akciğer kanseri tedavisi hücre tipine, tümör evresine, moleküler özelliklere ve hastanın genel durumuna bağlıdır. Evre I ve evre II olan hastalar herhangi bir kontrendikasyon (ilaç veya tıbbi ürün kullanılamaması) olmadığında tam cerrahi rezeksiyon ile tedavi edilebilir. Cerrahi olmayan hastalarda konvansiyonel veya stereotaktik radyoterapi düşünülür. Lokal ileri evre hastalarda kemoradyoterapi, ileri evre hastalarda kemoterapi, destek tedavi, hedefe yönelik tedavi ya da immunoterapi uygulanır.

Son yıllarda ilerlemiş akciğer kanserlerinin tedavisi için hedefe yönelik tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Tanı amacıyla alınan kanserli doku hücrelerindeki genetik değişiklikler (EGFR, ALK, k-RAS v.b.) araştırılarak, direkt bu değişiklikleri hedef alan ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Perkütan termal ablasyon yöntemleri ileri KHDAK'nde denenebilir.

Bu tedavi yöntemlerinin yanısıra solunum yollarını (nefes borusu veya büyük bronşları) tıkayıcı tümör varlığında, bu tıkanıklığın açılması amacıyla lazer, fotodinamik tedavi, elektrokoter, kriyoablasyon ve havayoluna stent takılması gibi yöntemler de kullanılabilmektedir. Bu tedavi seçenekleri cerrahi, radyoterapi veya kemoterapi sonrası veya palyasyon için kullanılabilir. İleri evre KHDAK’de hasta yönetiminin hedefi yaşam kalitesini korumak, tedavi komplikasyonlarını en aza indirmek ve sağkalımı uzatmaktır.

 

Akciğer kanserinde risk faktörleri

Akciğer Kanserini Önlemenin Yolları Nelerdir?

  • Sigara kullanmamak ve sigara dumanından uzak durmak: Sigara, akciğer kanseri için en büyük risk faktörüdür. Akciğer kanseri riski, pasif içicilerde de artar. Bu nedenle sigaraya başlamanın önlenmesi ve içenlerin de bırakması akciğer kanserini önlemede çok önemlidir.
  • Alkol tüketiminden kaçınmak: Alkol tüketimi, akciğer kanseri ve diğer kanserlerin riskini arttırabilmektedir.
  • Radyasyondan korunmak: Gerekli olmadıkça radyasyona maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Mesleklerinde radyasyona maruz kalan kişiler uygun koruyucu önlemleri almalıdır.
  • Zehirli gazlardan ve kimyasallardan kaçınmak: Asbest lifi, radon, benzin gibi zehirli gazları solumamaya dikkat edilmelidir. Meslekleri gereği bu tür maddelere maruz kalan kişilerde profesyonel solunum maskeleri gibi koruyucu önlemler alınmalıdır.
  • Hava kirliliğinden uzak durmak ve kaliteli hava solumak: Yaşanılan bölgedeki hava kalitesine dikkat edilmeli ve mümkünse temiz hava alanları tercih edilmelidir.
  • Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek: Dengeli beslenme, ideal kiloyu koruma, düzenli uyku, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları, genel vücut sağlığını korurken akciğer sağlığını da olumlu yönde etkiler.

 

 

Detaylı bilgi için Göğüs Hastalıkları kliniğinden destek alabilirsiniz.



Ekleme Tarihi: 10.04.2023
Güncelleme Tarihi: 10.04.2023
Emsey Tıbbı Yayın Kurulu Tarafından Hazırlanmıştır
Yukarı